26 Haziran 2015 Cuma

Evden Eve Nakliyatta Zafere Giden 4 Yol

Eşyaların bir haneden, başka bir haneye, yer yer 50 kiloluk bir adamın sırtından mucizevi bir şekilde geçerek, karga tulumba ve kısmi hasarla yer değiştirmesine taşınma denir. Taşınma meşakkatli bir olaydır, zira evde her zaman sizin sandığınızdan daha fazla eşya vardır. Taşınma esnasında dikkatli ve titiz olursanız, bir türlü bulamadığınız beyaz tişörtünüze rastlayabilir, anneannenizin kefen parasına ulaşabilir, hatta 3 yıldır nerede olduğunu merak ettiğiniz kedinize kavuşup evdeki ceset kokusunun gizemini nihayet çözebilirsiniz.
Sanılanın aksine taşınırken amaç, eşyaların kırılıp yamulmadan, eksiksiz bir şekilde yeni evinize ulaşması değildir. Tamam o da bir amaç ama esas olay eşyalarınızı taşıyan nakliyatçılarla barış içinde vedalaştığınız bir finali görebilmektir. Ne demişler; cana geleceğine, mala gelsin! Allaha şükür, sağlığınız yerinde; çalışır yine alırsınız. Uzatmayalım ve sizin eşyanızı ve kendinizi sağ salim yeni evinize atabilmenizin altın kurallarını sıralayalım...
1. Kolileme
Bol bol koli yapın. Sığdırabileceğiniz her şeyi irili ufaklı kolilere doldurun. Unutmayın ki taşınmak yorucu ve stresli bir iştir. Aranızda tez canlı biri olmadığı müddetçe, eve eşyayı attıktan sonra işi sereceğinizi hepimiz biliyoruz. Bari eşyaların çoğu kolilerin içinde olsun ki, yerleşene kadar ortalık dağılmasın. Genç insansınız. Önünüzde koca bir ömür var; elbet bir ara başlar yavaş yavaş yerleşirsiniz...
koliler 
Taşındıktan 6 ay sonra... 
Koli yapmak ihtisas gerektiren bir iştir. Burada önemli olan kolinin içine ne koyduğunuz değil, dışına ne yazdığınızdır. Kolinin içinde kırılacak eşya varsa, o kolinin üstüne “Sn. Bşk. R. Tayyip Erdoğan’a” diye bile yazsanız, o eşya kırılır. Koli üstü yazılarda gizlilik ilkesi mühimdir. Bugün ülkemizde pek çok vatandaş, üzerinde “gümüşler” yazan kolileri aramaya yıllarını verdi. “Borcamlar”, gümüşler kadar tehlikeli bir yazıdır. Ev hanımları arasında borcamın çeyrek altın değerinde olduğunu unutmayın. Burada yapılması gereken kolilemeden önce evdeki borcamlara cam kalemiyle işaret koymak, kaybolduğu taktirde, hediye olarak size geri dönmesini beklemektir. Yatak odasında durması gereken özel eşyalarınızın kolisine “yatak odası” yazmak, nakliyeci abinin bunu üzerine alınmasına sebep olacağından, literatürde yine sakıncalı bulunmuştur. Tüm bunlar yerine “zoppik, kösnük, şomşur” gibi takma isimler kullanın.
sinirimden gülüyorum 
- "Kırılacak eşya!" yazıyordu, kırdık... - İyi düşünmüşsünüz... 
2. Nakliyeci ile ilişkiler
Nakliyeciler saygı duyulması gereken insanlardır. Saygı duymuyorsan kalk da kendi eşyanı kendin taşı, yiyorsa.. Heee o zaman adamla iyi geçineceksiniz. Yazın tuzlu ayranını, soğuk suyunu, kışın çayını eksik etmeyeceksiniz. Yalandan iki koltuk minderi de siz taşıyacaksınız ki, yardım ediyormuş gibi görünün. Nakliyeciler işlerine karışılmasını sevmezler. Kamyonun başına dikilir “o öne gelsin, aman onun üstüne bişi gelmesin, yavaş koyun, çabuk olun” derseniz, kafanıza yanlışlıkla dolap kapağı çarpabilir.
nakliyeciler 
- Sizi gerçekten çok üzebiliriz... 
3. Şoförle ilişkiler
Şöför, muhabbet kurup şikayetlerinizi dile getirebileceğiniz adam asla değildir. Nakliyecilik kanunlarında, kamyonu kullanan elini hiçbir şeye sürmez. Buzdolabını yerden kaldırıp kamyona çıkartmak için dahi yardım isteseniz, size gider yoldan adam çevirir ama elindeki çay bardağını asla bırakmaz, ilkelerinden taviz vermez. Nakliye şöförlerinde bel fıtığı rahatsızlığı doğuştan on gelir. Onu kızdırırsanız, bulunduğunuz şehirdeki bütün kasisleri ayağınıza getirir.
Şoför 
Şoför (temsili resim) 
4. Vedalaşma
Helal edin. Beş koliniz, kışlık paltonuz ve annenizin sardunyası ortada yok diye öyle lüzumsuz tantanta çıkarmayın. Sağlam gelenlere yoğunlaşın, elinizdekilerle mutlu olmayı öğrenin...
sunum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder